fbpx
ANKESOB Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu üyemiz Hüseyin Ar, çırak ve kalfa bulabilmek adına mesleki eğitimde, günün şartlarına göre yeni ve önemli düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Ar, açıklamasında; “Mesleki eğitime gençlerimizi yönlendirmek zorundayız. Nitelikli işgücünü yetiştiren mesleki eğitimin kalitesi ile birlikte cazibesini artırabilirsek, genç işsizliği ancak bu şekilde önleyebiliriz.” ifadelerini kullandı.
Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ANKESOB) Başkan Vekili Hüseyin Ar, 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu uygulamalarına yönelik yaptığı açıklamada; “Esnaf ve Sanatkâr işyerlerimiz çırak ve kalfa bulmakta sıkıntılar yaşamaktadır. Bu durum böyle devam ettiği takdirde işyerlerimiz gelecekte nitelikli eleman sıkıntısından kaynaklı sorun nedeniyle  kapanma riski ile karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle mesleki eğitim uygulamalarımızda yeni düzenlemelere ihtiyaç var.” değerlendirmesine yer verdi.

‘İŞYERLERİMİZ MESLEKİ OKULDUR’

ANKESOB Başkan Vekili Ar’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “İstihdam kapısı olan işyerlerimizin sürekli açık olmasını istiyoruz. Esnaf ve sanatkâr işyerlerimiz aynı zamanda bir okuldur. Mesleki eğitim merkezlerinde teorik bilgiyi alan çırak ve kalfalarımız, işyerlerimizde uygulamalı eğitim almaktadır. Mesleki eğitimde uygulaması olmayan ders okutulmamalıdır. Zira mesleki eğitimin temel ilkelerinden biri; yaparak, yaşayarak öğrenmektir. Bir meslek, o mesleğin yapıldığı yerde, işyerinde yaparak, yaşayarak, mal ve hizmet üreterek öğrenilir.

Mesleki eğitim, örgün eğitimin diğer alanlarından çok daha fazla dinamiktir. Bu nedenle mesleki eğitime yönelik mevzuatın günün gelişen şartlarına uygun periyodik olarak gözden geçirilmesi, ihtiyacı karşılamayan hükümlerin vakit geçirilmeden yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

‘ÜCRET VE SOSYAL GÜVENLİKLERİ İYİLEŞTİRİLMELİDİR’

Bu doğrultuda 3308 sayılı Kanunun Ücret ve Sosyal Güvenlik başlıklı 25. maddesinin yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Çırak ve kalfalara ödenen ücretlerin bir an önce yeniden belirlenmesi, çırak ve kalfaların mesleki eğitime başladıkları tarihten itibaren emekli keseneklerinin de yatırılması önem arz etmektedir.

Mesleki eğitime gençlerimizi yönlendirmek zorundayız. Mesleki eğitimde gençlere odaklanmalıyız. Mesleki eğitim alanların çalışma şartları, ücretleri ve sosyal güvenliğe yönelik kazanımlarını iyileştirirsek, her zaman söylediğimiz gibi; nitelikli işgücünü yetiştiren mesleki eğitimin kalitesi ile birlikte cazibesini artırabilirsek, mesleki eğitim cazibe merkezi olur. Genç işsizliği ancak bu şekilde önleyebiliriz.

‘REKABET EDEBİLMENİN YOLU NİTELİKTEN GEÇER’

Bir işyerinin nicelik gelişmesi yanında nitelik gelişmesi, fark yaratabilmesi açısından çok önemlidir. Nitelik geliştirmek, nitelikli insanlarla olur. Nitelikli insan olmanın yolu da iyi bir mesleki eğitim almaktan geçer. Mesleki eğitime katılan gençlerimizin statülerini yükseltmeli, toplumda onlara değer ve itibar kazandıracak düzenlemeleri bir an önce uygulamaya  geçirmeliyiz. Mesleki eğitim, ümidin ve daha iyiye kavuşmanın yolu olmalıdır. Mesleki eğitim, hedefi olan insanların; ‘mesleki eğitim aldığımda işyeri açacağım’ diyebilen gençlerin yoğunlaştığı eğitim türü olmalıdır.

Yeni neslin gelecek vadetmesi, fark yaratıcı işler çıkaran, üretici bireyler olabilmesi için mesleki eğitim sürekli geliştirilmelidir. Bunu hep birlikte, elbirliğiyle yapmalıyız. Memur yetiştirme içgüdüsüyle kurulmuş lise ve üniversitelerin yerini, gerçek zanaatkâr yetiştiren meslek okulları almalıdır.”